İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe Salonda gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him yaptı. Günümüzde internete erişimin kolaylaşması ve sosyal medya platformlarının kontrolsüz bir şekilde yaygınlaşmasının eskiden beri bildiğimiz bağımlılık türlerine, sosyal medya bağımlılığı, oyun bağımlılığı gibi yeni bağımlılık türlerinin eklenmesine neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Him, “İletişim teknolojilerinin gelişmesi sadece yeni teknoloji bağımlılık türlerinin ortaya çıkmasına neden olmadı; aynı zamanda tütün ve alkol gibi maddelere olan bağımlılığın da daha fazla yaygınlaşmasına yol açtı.” dedi. Üniversite olarak, her türlü bağımlılıkla mücadele etmek amacıyla Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu ile Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni kurduklarını söyledi.

Açılış konuşmasının ardından moderatörlüğünü Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Makbule Tokur Kesgin’in yaptığı panele geçildi. İlk sunumu, Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Altundağ, “Bilişim Teknolojilerinde Güvenli Yolculuk, Riskli Boyutları Anlamak” başlığı kapsamında yaptı.

Teknolojiyi biz mi kullanıyoruz yoksa teknoloji bizi mi kullanıyor?

Tütün ve alkol gibi bağımlılıkların teknoloji bağımlılığına göre çok daha ciddi bir tehlike oluşturduğu inancına sahip olduğumuzu kaydeden Doç. Dr. Altundağ, bu aşamada “Teknolojiyi biz mi kullanıyoruz yoksa teknoloji bizi mi kullanıyor?” sorusunun cevabının hepimiz için önemli olduğunu söyledi.

Bolu’nun genç Mühendis adayları sektörü yakından tanıdı Bolu’nun genç Mühendis adayları sektörü yakından tanıdı

We are social platformunun 2024 verilerine göre, dünyada internet kullanımı ve sosyal medya kullanıcı profili hakkında rakamlarla açıklamalar yapan Doç. Dr. Altundağ, özetle “Sosyal medya kullanıcı oranının geçen yıla göre yüzde 5.6 arttığını, 2023 yılında 266 milyon yeni kullanıcının sosyal medyaya girdiğini görüyoruz. Bu rakam bize saniyede 8.4 yeni kullanıcının sosyal medyaya dahil olduğunu gösteriyor. Çok hızlı bir büyüme söz konusu.” dedi. Türkiye’de internet kullanım süresinin ise dünya ortalamasının üstünde olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Altundağ, nomofobi, fomo, netlessfobi, phubbing, siber aylaklık, siber zorbalık, siberkondri, hayalet titreşim sendromu ve doomscrolling gibi teknoloji bağımlılığı ile ilgili kavramlar hakkında öğrencilere ayrıntılı bilgi verdi.

“Bağımlılık bir boşluk işidir.”

“Teknolojiyle Sağlıklı Bağ Kurma” başlıklı sunum yapan BAİBÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Mediko Sosyal Merkezi personeli Psikolog Dr. Evgin Miçooğulları ise, “Teknolojinin sağlıklı ve doğru kullanımı derken sınırlardan bahsediyoruz. Sınırlarımızı bildiğimiz müddetçe zaten bir sorun yok. Çocuklar açısından da durum aynı. Günümüz koşullarında çocukları teknolojiden uzak yetiştiremeyiz. Bu aynı zamanda bir ihmal olur. Bu nedenle teknolojiyi kabul edip teknolojinin nasıl kullanılması gerektiğini, bunun sınırlarını doğru öğretebilmek gerekiyor.” dedi.

Teknoloji bağımlılığının sebepleri ve kimlerin risk altında olduğunu ayrıntılı şekilde anlatan Miçooğulları, özetle “TÜİK verilerine göre, 16-74 yaş aralığında yüzde 80 internet kullanımına sahibiz. Bunun doğru kullanımı, halk sağlığı ve dijital okuryazarlık açısından da son derece önemli. Çalışmalar ortalama 8 saatimizi internette geçirdiğimizi gösteriyor. Yani uyku ve iş-okul dışında sadece internette zaman geçiriyoruz. Kişisel gelişimimize hiç zaman ayırmıyoruz demek bu. Güzel bir söz var: Bağımlılık bir boşluk işidir. Boşluğu doğru aktivitelerle doldurmamız, boş zamanlarımızı doğru yönetebilmemiz ise çok önemli.” diye konuştu.

Dr. Evgin Miçooğulları, teknoloji bağımlılığının, fiziksel, zihinsel, sosyal, psikolojik ve manevi gelişime etkilerini anlatarak, sunumunu tamamladı.

Soru cevap bölümünün ardından teşekkür belgeleri takdim edildi. Panel kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Gençlik Merkezi ve Sağlıklı Yaşam Topluluğu’nca öğrencileri bilgilendirici stantlar açıldı.

Editör: Songül Karaca